Sarıhan Hukuk ve Danışmanlık 2023 yılında avukat Seda Sarı tarafından Eskişehir’de kurulmuştur. Dinamik kadrosuyla müvekkillere hızlı ve etkin bir hizmet vermektedir. Ulusal ve uluslararası alanda hukukun birçok dalında hizmet vermekte olan Sarıhan Hukuk Eskişehir Odunpazarı’nda bulmaktadır.

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma; Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre; bir yılı dolduran evliliklerde eşler evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez olduğu hususunda an, anlaşmalı olarak boşanabilir.

Anlaşmalı Boşanma Kanun Hükmü

TMK m.166/3 “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”

Anlaşmalı Boşanmanın Şartları

Kanun hükmünde anlaşmalı boşanmanın şartları belirlenmiştir. Buna göre;

  1. Anlaşmalı boşanma en az 1 yıl sürmüş evliliklerde mümkündür.
  1. Eşlerin birlikte boşanma davası açması veya birbirlerinin açtığı davayı kabul etmiş olmaları
  • Eşlerden birinin dava açması ve diğerinin kabul etmesi gerekir veya eşlerin aynı dilekçeye imza atarak dava açması gerekir. Ancak bir tarafın diğerinin davasını kabul etmesi yoluyla anlaşma sağlanması için, boşanma davasının kanunda belirtilen özel sebeplere dayanmaması gerekir. Diğer bir deyişle, sadece genel sebeplerden şiddetli geçimsizlik zeminindeki boşanmalarda anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir.
  1. Hakimin tarafları duruşmada bizzat dinlemiş olması ve açık iradelerini alması
  2. Hakimin tarafların üzerinde mutabık kaldıkları boşanma protokolünün mali konular ve çocuklara ilişkin düzenlemelerini uygun bulması gerekmektedir.
  3. Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Düzenlenir?

Anlaşmalı boşanma davasında, taraflarca anlaşma olgusunu ispatlayan ve anlaşmaya dair hususları açıkça ortaya koyan yazılı bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenir ve mahkemeye sunulur.

Anlaşmalı boşanma protokolünde; nafakaya, maddi ve manevi tazminata, mal paylaşımına, ev eşyalarının paylaşımına, velayete, ziynet eşyalara ve müşterek konutun boşanma sonrasında hangi eş tarafından kullanılacağına dair hususlar açık ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmelidir. Böylece ileride doğacak uyuşmazlıkların önüne geçilmesi sağlanır. Nitekim protokolde yer almayan yahut bahsedilmeyen mal paylaşımı, nafaka, ziynet ve mehire dair unsurlara dair ileride uyuşmazlıklar doğabilmekte ve mahkemeye başvurulabilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Yer Alması Gerekenler

Kanuna göre tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında uzlaşmaya varmaları gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken mali hususlar; maddi ve manevi tazminat yoksulluk ve iştirak nafakası hususlarıdır.

Anlaşmalı Boşanmada Nafaka

Nafaka, Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenmiş olan koşulların varlığı halinde, mahkeme kararıyla: Bir eşin, diğer eşe veya bir kişinin, yardıma muhtaç olan yakınına(örneğin babasına, annesine, çocuğuna vb. gibi) ödemekle yükümlü tutulduğu ödenektir.

İştirak nafakası, boşanma davasının veya ayrılık davasının sonunda müşterek çocuğun velayetini alan eşe, müşterek çocuğun giderlerine katılmak için diğer eş tarafından verilen nafaka türüdür.

Yoksulluk nafakası: Boşanmada kusuru diğer tarafa nazaran daha ağır olmayan ve boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan tarafın, diğer eşten talep edebileceği nafaka türüdür.

Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar, yoksulluk nafakası hususunda anlaşmışlarsa nafakaya hükmolunacaktır. Ancak tarafların yoksulluk nafakasından açıkça vazgeçmiş olmaları yahut protokol gereği tarafların nafaka istemediklerinin anlaşılması halinde sonradan yoksulluk nafakasına hükmolunmaz.

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için taraflar arasında anlaşma bulunması ya da çekişmeli boşanma davası sonucunda mahkeme tarafından kusur tespitinde bulunulması şartı arandığından ötürü anlaşmalı boşanma ile feragat edilmiş olan yoksulluk nafakasına istinaden sonradan dava açılabilmesi mümkün değildir.

Bununla birlikte anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasına ilişkin hiçbir husus düzenlenmemişse ve hatta iştirak nafakasından feragat dahi edilmiş olsa, yoksulluk nafakasının aksine sonradan iştirak nafakası için dava açılabilir.

Anlaşmalı Boşanmada Maddi-Manevi Tazminat

Türk Medeni Kanunu m.174’e göre “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”

Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat, kusuru daha ağır olan eşin, diğer eşe ödeyeceği meblağı ifade eder. Anlaşmalı boşanma davalarında da protokolde düzenlenmiş olması şartıyla maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmektedir. Kusurun tespiti olmadan tarafların anlaşması şartıyla tazminata hükmedilebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı

Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımının nasıl olacağı mal paylaşımına ilişkin olarak devir, ödeme, ödemelerin taksitlendirilmesi, ödemelerin vadelere bölünmesi, mal rejimine dahil olan malları satışı, satış bedelinin eşler arasında paylaştırılması ve diğer eşin payından mahsup edilmesi vb. hükümler düzenlenmelidir. Ancak eşler mal paylaşımı konusunda protokolde hiçbir hüküm bulundurmadan daha sonra eş mal paylaşımı davası açarak mal rejiminin tasfiyesini isteyebilirler. Anlaşmalı boşanmadan sonra mal rejimi tasfiyesi davası açabilmek için eşlerin mal paylaşımından kaynaklı alacaklarından feragat etmemeleri gerekmektedir. Ve işbu dava 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

Anlaşmalı Boşanmada Velayet

Velayet hususu, boşanmanın gerçekleşmesi ve hükmün kesinleşmesi sonrasında müşterek çocuğun eğitim, bakım, gözetim, barınma vb. ihtiyaçlarından kimin sorumlu olacağı ve bu tip hususlara ilişkin kararı hangi eşin alacağı gibi konuları ilgilendirir.ve Anlaşma protokolü velayeti almayan tarafın çocukla olan görüşme zamanlarını düzenler. Anlaşma protokolünde velayet ile ilgili tarafların anlaşmış olması ve bu anlaşmanın hâkim tarafından uygun bulunması gerekmektedir. Hakim bu hususta çocuğun üstün yararı doğrultusunda takdir yetkisine sahiptir.

Bunların dışında anlaşmalı boşanma protokolüne; kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam edebileceğine dair anlaşma, kredi borcunu ödeme anlaşması, taşınmazı devretme anlaşması, çocukların yaşayacağı evin kira ve aidatlarının ne şekilde ödeneceğine dair hükümler dahil edilebilir. Bu gibi düzenlemeler bağlayıcı sonuç doğurur ve anlaşmalı boşanmaya uymama halinde icra takibi başlatılabilir.

Anlaşmalı Boşanma Kararı Nasıl Kesinleştirilir?

Anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesi için boşanmaya dair gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması ve kesinleşme şerhinin düşülmesi ile kararın nüfusa gönderilmesi gerekmektedir.

SONUÇ

Anlaşmalı boşanma hakkı kanunen bazı şartlar altında eşlere süreci hızlandırmak ve mahkemelerin iş yükünü azaltmak adına tanınmış olsa da gerek protokolün hazırlanması ve sürecin yürütülmesi konusunda bir avukattan hukuki destek alınması son derece önemli olup aksi halde ciddi hak kayıpları gündeme gelebilecektir.

Av. Seda SARI

Sarıhan Hukuk ve Danışmanlık

Comments are closed