Nihai karar, mahkemenin bir davada uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak verdiği ve davayı tamamen sona erdiren karardır. Başka bir ifadeyle, yargılamanın tüm delilleri toplandıktan ve tarafların beyanları alındıktan sonra, mahkemenin davanın sonucuna dair verdiği son hüküm nihai karar olarak adlandırılır.
Bu karar, artık mahkemenin aynı davada başka bir işlem yapmayacağı anlamına gelir. Örneğin, bir alacak davasında mahkeme davayı kabul ettiğinde veya reddettiğinde verdiği karar nihai karardır. Nihai karar, tarafların hak ve yükümlülüklerini kesin olarak belirlediği için büyük önem taşır; çünkü bundan sonraki aşama, artık üst mahkemeye başvuru (istinaf veya temyiz) sürecidir.
Nihai Karar ile Ara Karar Arasındaki Fark Nedir?
Ara karar, yargılama süreci devam ederken mahkemenin davayı sonuçlandırmadan verdiği geçici nitelikteki kararlardır. Örneğin; bilirkişi atanması, keşif yapılması, tanık dinlenmesi veya ek belge istenmesi gibi işlemler ara kararlardır. Bu kararlar, yargılamanın yürütülmesiyle ilgilidir ve davayı sonuçlandırmaz.
Nihai karar ise, davanın esası hakkında verilen ve dosyayı tamamen kapatan karardır. Ara karara karşı doğrudan temyiz veya istinaf yolu açılamazken, nihai kararlar için yasal itiraz yolları açıktır. Özetle, ara karar “sürece” ilişkin, nihai karar ise “sonuca” ilişkindir. Bu ayrım, hem davanın usulüne hem de kanun yoluna başvuru süresine doğrudan etki eder.
Nihai Karar Kesin Midir?
Nihai karar, mahkeme tarafından verilmiş olmakla birlikte her zaman kesin değildir. Kararın kesinleşebilmesi için, tarafların kanun yollarına başvurmaması veya başvuru süresinin dolması gerekir. Örneğin, istinaf veya temyiz süresi içinde itiraz edilmezse, karar kesinleşir ve artık değiştirilemez hale gelir.
Bununla birlikte, bazı küçük miktarlı davalarda veya yasal sınırın altında kalan uyuşmazlıklarda verilen nihai kararlar doğrudan kesin nitelikte olabilir. Bu tür durumlarda tarafların istinaf ya da temyiz hakkı bulunmaz. Kesinleşmiş bir nihai karar, icra edilebilir hâle gelir ve ilgili taraf, karara dayanarak icra takibi başlatabilir.
Nihai Karara İtiraz Edilebilir Mi?
Nihai karara itiraz edilebilir. Ancak bu itiraz, basit bir “itiraz dilekçesi” şeklinde değil, kanun yolları aracılığıyla yapılır. Türk hukukunda bu yollar genellikle istinaf ve temyizdir.
- İstinaf, ilk derece mahkemesi kararlarının bölge adliye mahkemesinde yeniden incelenmesini sağlar.
- Temyiz ise, istinaf kararlarına karşı Yargıtay nezdinde yapılan son başvuru yoludur.
İtiraz sürecinde, mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığı incelenir; deliller yeniden değerlendirilmez, sadece hukuki denetim yapılır. Ancak istinaf aşamasında bazı durumlarda yeniden yargılama da yapılabilir. Bu nedenle, nihai karara itiraz etmek isteyen tarafın süreleri dikkatle takip etmesi gerekir.
Nihai Karar Sonrası Temyiz Süresi Ne Kadardır?
Nihai kararın taraflara tebliğ edilmesinden itibaren 2 haftalık (14 günlük) bir istinaf süresi vardır. Bu süre içinde istinafa başvurulmazsa karar kesinleşir. Eğer karar istinaf edilmişse ve istinaf mahkemesi kararı onamışsa, bu kez temyiz süresi yine tebliğden itibaren 2 haftadır.
Ancak süre, kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesiyle başlar. Tebligat yapılmadan süre işlemez. Ayrıca sürelerin kaçırılması durumunda, kararın kesinleşmesi engellenemez ve icra edilebilirlik başlar. Bu nedenle, nihai karar tebliğ alındığında profesyonel bir hukuki destekle sürecin takibi büyük önem taşır.





Comments are closed